Biyokimya Textbook

Ksenobiyotiklerin Metabolizması

Besinle alınan doğal bileşikler dışında kalan ve çeşitli yollardan incan vücuduna giren maddelere ksenobiyotikler adı verilir. Yunanca kökenli ksenos (vücuda yabancı) kelimesinden gelen bu terim, birçok organik ve anorganik maddeleri kapsar. İlaçlar, besin katkı maddeleri, insektisid ve fungisidlerin metabolitleri, havayı ve suyu kirleten atıklar, tarım ve endüstri kaynaklı kimyasal maddeler ile çeşitli bitki kökenli maddeler, ksenobiyotikler arasında yer almaktadır. Ksenobiyotiklerin biyolojik membranları aşıp kan dolaşımına geçmesi olayı absorbsiyon olarak adlandırılır. Ksenobiyotiklerin başlıca absorbsiyon yerleri gastrointestinal kanal, akciğer ve deridir. Bunların yanında birçok ilacın organizmaya girişi intramüsküler, subkutan ve intravenöz enjeksiyonlar gibi parenteral yollarla da gerçekleşmektedir.

Ksenobiyotik türleri, vücuda giriş yolları ve vücuttaki değişim şekilleri
 Ksenobiyotik Türleri Ksenobiyotiklerin Vücuda Giriş Yolları   Ksenobiyotiklerin Vücuttaki Değişim Şekillleri
 İlaçlar ve Kozmetikler  Gastrointestinal Sistem Yoluyla (Oral)  Spontan Değişim
 Katkı Maddeleri, Renklendirici Ve  Tatlandırıcılar

 Gastrointestinal Sistem Yoluyla,

 İnhalasyonla (Akciğerler)

 Değişmeden atılım
 İnsektisid Ve Fungisid Atıklar  Deriden Emilim  Biyotransformasyon
 Endüstriyel Ve Kimyasal Atıklar

 Parenteral Yollarla

 (intramusküler, intravenöz, subkutan)

 Biyotransformasyon
 Bakteriyel Maddeler

 Gastrointestinal Yolla,

 Deriden Emilimle,

 İnhalasyonla

 Biyotransformasyon
 Bitkisel Maddeler

 Gastrointestinal Yolla,

 Deriden emilimle,

 İnhalasyonla

 Biyotransformasyon

 

Çeşitli yollarla vücuda alınan ksenobiyotikler değişmeden atılabildikleri gibi, spontan olarak değişime uğrayabilir ya da enzimler aracılığıyla metabolize edilebilirler. Ksenobiyotiklerin çeşitli enzimlerin etkisi ile vücutta uğradığı kimyasal değişiklikler biyotransformasyon olarak adlandırılır. Biyotransformasyon sırasında bazı ksenobiyotikler inaktivasyona uğrarken (biyoinaktivasyon), bazıları da biyolojik olarak daha etkin veya toksik metabolitlere dönüşür (biyoaktivasyon). Örneğin metilalkol biyotransformasyon sonucu körlük ve merkezi sinir sisteminin baskılanmasına neden olan formaldehid ve asidoza neden olan formik aside dönüşür.

Biyotransformasyon sonucu bazı bileşikler biyolojik inaktif halden aktif hale geçer. Bu bileşiklere inaktif prekörsör adı verilmektedir. Örneğin kortizon ve prednizon adlı ilaçlar deriye topikal olarak uygulandıklarında etkili değilken, sistemik olarak uygulandıklarında karaciğerde biyotransformasyon ile sırasıyla hidrokortizon ve prednizolona dönüştükten sonra etkinlik kazanırlar. Kısaca, ksenobiyotikler biyotransformasyonla inaktif veya aktif metabolitlerine dönüşür.

Karaciğerde Biyotransformasyon

Biyotransformasyonda baş rolü oynayan organ karaciğerdir. Karaciğerde biyotransformasyon başlıca mikrozomal enzimlerle gerçekleşir. Ayrıca hepatositlerde biyotransformasyon ile ilgili ancak mikrozomal olmayan enzimlerde vardır.

safre kesesi anatomisi

                                  Hepatobiliyer Sistem Anatomisi

karaciğer parankim dokusu sinuzoid histolojisi

                               Karaciğer Parankim Dokusu Histolojisi

Yorumlar
Sen de Yaz